Döneminde halktan sultanlara kadar uzanan geniş bir kesime hitap ederek onları etkileyen, Anadolu’da yetişen velilerden Aziz Mahmud Hüdayi’nin yaşamı, “Aziz Mahmud Hüdayi: Aşkın Yolculuğu” dizisiyle anlatılacak.
Aziz Mahmud Hüdayi karakterini Rüzgar Aksoy’un canlandırdığı dizi, TRT 1 ekranlarında ramazan ayı boyunca hafta içi her akşam 23.45’te izleyici ile buluşacak.
Dizinin çekimlerinin yapıldığı Bozdağ Film Platoları’nda AA muhabirine açıklamada bulunan Aksoy, bugüne kadar oynadığı her karakterden bir şeyler öğrenmeye çalıştığını söyledi.
“Bana bu kadar çok şey öğreten sanırım başka bir karakter olmadı”
Oynadığı karakterden bahseden Aksoy, “Kendisi bir alim. Birçok dil biliyor, birçok şehirde kadılık yapıyor ve bütün malından, mülkünden vazgeçip fakirlere bağışlıyor. Yani birçok hali var Aziz Mahmud Hüdayi’nin ve o hallerin her birinden farklı farklı şeyler öğrendim.” dedi.
Aksoy, dizide bir polisiye tarafın olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:
“Kendisi, çeşitli davaları, usulsüzlükleri çözmeye çalışıyor. Aslında orada iyiyi, doğruyu, güzeli yaymak için bir mücadelesi var. Dizide bu mücadelenin ona ağır geldiği dönemler de var. Bunu özellikle kendimde hissettiğim zamanlar oldu. O noktada karaktere girmek çok kolay oluyor ya da duygusal bir patlama yaşadığı zaman, benim hayatımda da onun yansımaları oluyor. Sete geldiğim zaman da o hallerle geliyorum. Sanki Aziz Mahmud Hüdayi bir yerlerden bana yardım ediyor gibi geliyor. Bana bu kadar çok şey öğreten sanırım başka bir karakter olmadı.”
Aziz Mahmud Hüdayi’nin Osmanlı’nın 5, 6 padişahına yarenlik ettiğini vurgulayan Rüzgar Aksoy, “Ciddiyetle onun bütün sözlerini dikkate alan padişahlar var. Biz sadece onu insan olarak dizide yansıtmaya çalıştık. İzleyiciler de feyz alsın diye. Onun çeşitli halleri kimi zaman zorlasa da oyunculuk açısından bana çok şey katmıştır.” diye konuştu.
Aksoy, yapımı baştan beri alelade bir dizi olarak algılamadıklarının altını çizerek, şunları kaydetti:
“Derinlemesine inceledik, bir şeylerin farkına varmaya çalıştık ve bu bir takım işi. O takımın bütün unsurları çok güzel bir şekilde çalıştı. Hüdayi’nin türbesini de ziyaret ettim. Yardım da istedim. Bu kadar kıymetli bir kişiyi ekrana yansıtmak hiç kolay değil. Biz daha çok onun yazdıklarından veriyi elde etmeye çalıştık. Elimizden geleni yapıyoruz. Gelinen sürece baktığımda şu anda çok ciddi sinema evreninde yer edinebilecek kalitede bir şey yaptık. Herkes birbirini kolladı. Çok kısa zamanda güzel bir iş ortaya çıktı.”
“Üftade, Türk tarihinde önemli bir karakter”
Dizide İslam alimi “Üftade”yı oynayan Cem Kurtoğlu da “Üftade, Türk tarihinde önemli bir karakter. Ben hep bu tarz bir rolü oynamak istiyordum. İlk önce Üftade karakterinin nasıl bir kişi olduğunu araştırdım. Çok fazla bilgiler yok ama biraz da kendi ve yönetmenin yorumunu katarak başarmaya çalışıyoruz. Bu tarz karakterlerin gerçekten insanı çok etkileyen tarafları var. Etkileyen taraflarını izleyicimize bırakalım. Dizi, gerçekten önemli bir yapım. İzleyiciye söyledikleri var.” açıklamasını yaptı.
Oyuncu Duygu Gürcan da dizide Aziz Mahmud Hüdayi’nin eşi “Safiye”yi canlandırdığını dile getirerek, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Proje bana ilk geldiğinde çok heyecanlandım. Çünkü Hüdayi’nin türbesini yaklaşık 4 kez ziyaret etmiştim. Akabinde proje geldiğinde inanılmaz mutlu oldum. Safiye karakteri biraz geçmiş döneminde zorluklar çekmiş bir kadın. Daha sonrasında tekrar eski hayatına dönmekten korkan, ancak yine hayatında çileler gören bir kadın. Hayatı biraz zorlu geçiyor, ama sonrasında doğru şeyin ne olduğunu keşfediyor. Diziyi keyifle çekiyoruz. Dilerim herkes de keyifle izler.”
“Senaryo, hemen oyuncuyu eline alan çok iyi bir metindi”
“Zişan Hatun” rolünü üstlenen Tuğba Melis Türk, karakterine dair “Zişan, çok güçlü bir kadın. Ne istediğini bilen, zengin bir aileye sahip. O yüzden sürekli Zişan’da bir güç savaşı var.” ifadelerini kullandı.
Türk, projenin kendisinde özel bir anısı olduğunu söyleyerek, 4 sene önce Aziz Mahmud Hüdayi’nin türbesini ziyarete gittiğinde tarihi bir projede yer alma temennisinde bulunduğunu ve bu diziyle de isteğinin gerçekleştiğini anlattı.
“Dilaver Paşa”yı oynayan Hakan Örge ise Aziz Mahmud Hüdayi’nin dergahının döneminde padişahlar tarafından bir ilim, irfan mektebi görüldüğüne dikkati çekerek, “Aziz Mahmud Hüdayi önemli bir isim. Benim oynadığım Dilaver Bey karakterini oluştururken yönetmenimiz Kamil Bey’in çok desteği vardı. Ama benim yola çıkış hikayem bir Hadis’i Şerif’le başlıyor, ‘En büyük cihat nefis ile olan cihattır.’ Ama Dilaver, bunu aşamamış bir adam. Dünya arzularıyla, hırslarla büyümüş ve iman, tasavvuf, gönül ikliminden uzaklaşmış bir adam.” dedi.
Dizide de tam tersi Aziz Mahmud Hüdayi’nin nefsiyle olan savaşını ve bu savaştan nasıl galip çıktığını anlattıklarına işaret eden Örge, “Ekibimiz, oyuncu kadromuz çok iyiydi. Senaryo, hemen oyuncuyu eline alan, duyguyu açığa çıkarabilecek şekilde yazılmış çok iyi bir metindi. Senaryoyu okur okumaz zaten çok heyecanlandım. Karakteri çıkarmak hiç zor olmadı. Çalışan bütün emekçi arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Güzel bir proje bizi bekliyor. Umarım seyircimiz de beğenir.” temennisinde bulundu.
Dizi hakkında
Yapımcılığını Mehmet Bozdağ’ın, yönetmenliğini ise Kamil Aydın’ın üstlendiği dizinin senaryosunu İsa Yıldız, Uhud Tekin ve Abdülselam Durmaz birlikte kaleme alıyor.
Dizinin oyuncu kadrosunda ayrıca Yaşar Aydınlıoğlu, Barış Başar, Nadir Ersoy, Salih Bayraktar ve Burak Alp Yenilmez bulunuyor.
“Aziz Mahmud Hüdayi: Aşkın Yolculuğu” dizisinin konusu ise özetle şöyle:
“Mahmud, Kahire’den Bursa’ya kadı naibi olarak atanır. Şehirde adaletin tesisi için Kadı Nazırzade ile birlikte çalışırken, Şeyh Üftade ile tanışır. Kadı olma hayalleri kurmuş ve bunu başarmıştır. Ancak Üftade hazretleri ona bambaşka bir hayatın kapılarını aralayacaktır.”