Nenad Bjelica’dan boşalan koltuğa Trabzonspor, Abdullah Avcı ile anlaşmaya vardı.
Düzenlenen basın toplantısında Avcı, dikkat çeken açıklamalara yer verdi.
İşte açıklamalar;
-Dünyanın yaşadığı hassasiyeti, İsrail – Filistin sürecini, çocukların ve masumların öldüğü bir savaşın kazananı olmaz. Umarım dünya buna sağduyuyla doğru bir şekilde yaklaşarak en kısa sürede çözüm üretip herkesi rahatlatır. Dünden beri bu konuyla ilgili canım sıkkın.
-Bu hafta müsabakalar tekrar başlayacak, karşılıklı bilgilendirme yapmak açısından iyi olacak. 2 sene 4 ay, toplamda 28 ay Trabzonspor’da görev yaptım. Hayatımın belki de en güzel günlerini, duygularını hep beraber yaşadık.
-İkinci sene bir takım hedeflere gidebilmek için planlamalar yaptık. Şampiyonluklardan bir sonraki senelerde yaşanan dalgalanmalara hep beraber yakalandık. Süper Kupa’yı kazandık, lige 2’de 2 yaparak başladık. Süper Kupa’da Hamsik’i, sonrasında ikinci hafta Visca’yı, dördüncü hafta Dorukhan’ı kaybettik. Şampiyonlar Ligi öncesi bu tür sakatlıklar yaşadık.
-Ekiplerde zaman zaman değişiklikler oluyor. Bir önceki ekipten Orhan Hoca vardı, o 9 sene bizimle beraberdi. Şampiyonlukta önemli katkısı vardı. Teknik direktör olarak devam edecek. Yaşar Hoca benimle beraberdir, İstanbul’daki üniversitede dersleri var. Bana oradan destek verecek. Egemen Korkmaz vardı, yine bizimle beraber devam edecek. Mustafa Sarp, daha evvel takip ettiğimiz, oyuna kendini veren, gelişime açık bir futbol adamı. Analiz ekibinde Serdar var. Genç milli takımlardan oyuncum, akademili. Bütün enerjisini bize verecek.
-Nerede kalmıştık? Trabzonspor’un bulunduğu yerde yarış vardır. Kısa süreçte, Avrupa kupalarına katılabilmek, devamlı maç kazanma alışkanlığını alıp nerelere ulaşabiliyoruz, devre arasına ve sezon sonuna planlama yaparak hareket etmek hedeflerimiz var.
-Avrupa’da şampiyon olan takımlar… Almanya’da Bayern Münih, İngiltere’de Manchester City, İspanya’da Barcelona, Fransa’da PSG, İtalya’da Napoli… Yan pasta birinci, dikine pasta birinci bu takımlar. Dikine pas atmak için yan pas yapmak zorundasın. Çünkü, boşluğu bulmak zorundasın. Eleştirileri biliyorum. Veriyi önünüze koyuyorum. Büyük takımlar, topu domine ederler. Bunu daha hızlandırmak, kaybettiği yerde almak, topa daha sahip olmak… Bunu oyuncu profilleri belirleyecek. Daha hızlı, daha şiddetli pas yapacağız.
-Trabzonspor’un da, benim de hedeflerimiz hiçbir zaman bitmedi, bitmeyecek de…
-Fenerbahçe ve Galatasaray iyi kadrolar, yüksek maliyetli kadrolar kurdular. Kırılmalar olacaktır. Biz maç kazanma alışkanlığını yakalayıp nerelere taşıyacak bu bizi… 20/21 sezonunda takım 17’inciydi, 4’üncü olduk. 7 maç üst üste seri yakaladık, neredeyse yukarı yapışıyorduk. Bunu kazanalım, Avrupa kupalarına gidelim. Türkiye Kupası var, çok önemli hedef. Gelecek senenin de planlamasını yapalım. Trabzonspor, en tepeye oynamak için bugünden itibaren planlamasını yapacak.
-Köstebek demedim. Bu biraz ağır kelime. Şöyle dedim, herkes Trabzonspor’a hizmet etmek için var. Bu hizmet, en iyi şekilde kuruma yapılır, bireylere değil. Bu yönetimin alacağı bir karardır. Duygularımı, yaşadıklarımı anlatırım ve yönetim bir karar alır, saygı gösteririz. Geldim kulübün içine girdiğimde ayrılmamış hissettim. Alışkanlığımız, yaşanmışlığımız var. Bu kelimeyi kullanmayalım. Kuruma hizmet, tüm profesyonellerin yapması gerekendir. Marka Trabzonspor’dur, bireylere çalışmıyoruz.
-Hastalıklı durum tanımlamasını oyun anlamında söyledim. Birçok şeyi, oyunu, oyuncuyu, formasyonları değiştiriyorum. Çok ciddi bir maç kazanıyoruz, ertesi hafta olumsuz sonuç alıyorduk. O günden buraya çok şey sorguladık. Şampiyonluktan sonrasını bugün Napoli de yaşıyor. Belki de fazla özgüven… Alınan oyuncular, kötü oyuncular değildi, hepsi milli takım oyuncularıydı. Organizasyon bir şekilde oturmadı. Mevkisel olarak sorun oldu, sakatlıklar sonrası alternatifleri cevap veremedi. Orta saha oyuncularını kenar oyuncuları olarak kullanmak zorunda kaldık. Tespitlerimiz var. Mevcut kadro üzerinde çalışıyorum. Ona göre oyun planı çalışıyoruz, düşünüyoruz. Cebimizde bir şeyler var.
-Ben oyuncu tespiti yaparım, oyuncuyla mukavele yapmam. Hamsik ve Visca ile konuştum. Oyuncuyu ikna etmek, oyunu anlatmak, iletişimi kurmak, kulübün büyüklüğünü ve hedeflerini anlatırım. Diğer tarafı benim işim değil. Ben mukavele yapamam. Ben oyuncu için fikrimi söylerim. Kulüp uygun olursa alır.
-Nwakaeme’nin kalmasını istedik. O da adım attı. Kulübün mali süreciyle olmadı. Nwakaeme’yi ben yollamışım gibi söylüyorlar. İletişimim hala devam ediyor. Milli Takım ile adım geçince, Ercan’ı aradı, ben Türkiye’de oynadım, hocaya söyle beni milli takıma alsın dedi. Seviyoruz.